Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, 30 Eylül 2023 tarihi itibarıyla aramızdan ayrılan Sırrı Süreyya Önder, anma etkinliği ile yüreklerdeki yerini bir kez daha hatırlattı. Çeşitli partilerin temsilcileri, sanatçı arkadaşları ve sevenleri bir araya gelerek, Önder'in hayatına ve siyaset anlayışına dair anılarını paylaştılar. Bu etkinlik, sadece bir anma değil, aynı zamanda Türkiye’nin siyasi geçmişine ve toplumsal değişimine ışık tutan bir hatırlatıcılık taşıyordu.
Sırrı Süreyya Önder, CHP'den bağımsız bir milletvekili olarak TBMM'ye girdiği 2011 yılından itibaren "sol" ve "sosyalist" kimliğiyle ön plana çıkmıştı. İstanbul Üniversitesi'nde aldığı eğitimle başladığı kariyeri, senarist kimliği ile buluşmuş ve birçok önemli yapımda yer almıştı. Ancak, onun asıl etkisi, toplumsal meselelere olan duyarlılığı ve alternatif bir siyasi dil oluşturma çabası ile ortaya çıkmıştı. Meclis’teki anma etkinliğinde, katılımcılar, Önder’in toplumsal adalet, insan hakları ve özgürlük temalarına olan bağlılığını vurguladılar.
Törende birçok duygusal an yaşandı. Özellikle yakın arkadaşları ve beraber mücadele ettiği yol arkadaşları, Sırrı Süreyya Önder’in sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir dost ve bir yol gösterici olduğunu dile getirdiler. Anma konuşmalarında sık sık “Çizgiyi aşan bir cesareti vardı” ifadesi öne çıktı. Katılımcılar, bu cesaretin Önder’in hayatını ve bıraktığı mirası nasıl şekillendirdiğini detaylandırdılar. Sanatçılar da, ona ilişkin anılarını paylaşırken, toplumda bıraktığı izlerin sanata nasıl yansıdığını dile getirerek duygusal anlar yaşattılar.
Anma etkinliği, Sırrı Süreyya Önder’in hayatını, mücadelesini ve hayallerini bir kez daha hatırlatmanın ötesinde, Türkiye’nin bugün geldiği noktayı da sorgulayan bir platform oldu. Önder’in hayata geçirmeyi hayal ettiği eşit, adil ve demokratik bir toplum idealinin hala ne kadar önemli olduğu, yapılan konuşmalarla net bir şekilde ortaya kondu. Katılımcılar, bu idealin gerçekleştirilmesi için kolektif bir çaba gerektirdiğini vurguladılar.
Bu duygu dolu anma etkinliği, Türkiye’nin siyasi tarihinde damga vurmuş bir ismin anısını yaşatmanın yanı sıra; yeni nesillere ilham olma ve onları bu konuda harekete geçirme amacı da taşıdı. Törenin sonunda, katılımcılar Sırrı Süreyya Önder’in hatırasını yaşatmak adına bir araya gelerek ortak bir metin imzaladılar. Bu metin, onun ideallerinin ve mücadele ruhunun sadece anmalarda yer alması değil, aynı zamanda yaşatılması gerektiğinin de bir nişanesi olarak kabul edildi.
Önder, yaşamı boyunca birçok zorlukla karşılaştı ama hiçbir zaman mücadelesinden vazgeçmedi. Meclis’teki bu anma etkinliği, onun cesaretinin ve kararlılığının ne denli önemli bir örnek teşkil ettiğinin yeniden anlaşılmasına vesile oldu. Anmanın sonunda, katılımcılar “Unutmadık, unutturmayacağız” diyerek, Sırrı Süreyya Önder’i anmanın ve onun mücadelesini yaşatmanın sadece bir görev değil, bir yükümlülük olduğunu dile getirdiler.
Sırrı Süreyya Önder, sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda toplumsal bir hareketin temsilcisiydi. Onun mirası, yeni nesil aktivistlerin ve siyasetçilerin yol haritasını belirlerken, unutmadan yürümeleri gereken bir yoldur. Meclis’te gerçekleştirilen bu anlamlı etkinlik, sadece bir anma değil, geleceğe yönelik umutların tazelendiği bir platform oldu.