Bayramlar, toplumlarımızda sevinç, birlik ve beraberlik duygularının en yoğun hissedildiği özel günlerdir. Ancak, bu mutluluk atmosferinin içinde, acı bir gerçek de var: Kendi bayramlarında çalışan çocuklar. Bu durum, ne yazık ki pek çoğumuzun gözünden kaçıyor. Eğitim hayatlarının en renkli ve umut dolu zamanında, bazı çocuklar bayram neşesini yaşamak yerine, ailelerinin ekonomik yükünü hafifletmek amacıyla çalışmak zorunda kalıyor. 2023 yılı itibariyle, dünya genelinde çocuk işçilere dair veriler, bu konunun ne kadar yaygın ve acil bir sorun olduğunu gözler önüne seriyor.
Birçok ülkede bayramlar, herkesin işe ara vererek kutladığı zamanlar olmasına rağmen, bazı çocuklar için bu dönem, çalışmanın artmasına neden oluyor. Ailelerin geçim sıkıntısı, çocukları bayram günlerinde bile çalışmalarına zorlayabiliyor. Kaynaklara göre, dünya genelinde 160 milyon çocuk işçi bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, çalışmak zorunda kalan çocukların sayısında bayram dönemlerinde ciddi bir artış gözlemleniyor. Bazı çocuklar, sokaklarda dilencilik yaparken, bazıları ise dükkânlarda, pazar yerlerinde ya da tarlalarda ailelerinin yanında çalışmaya devam ediyor. Bu çalışma şartları, özellikle de eğitim hayatlarının en kritik dönemlerinde çocukların gelişimlerini olumsuz etkiliyor.
Bayramlar, toplum olarak dayanışma içinde olduğumuz, sevinçleri paylaştığımız zamanlar olduğundan, bu durum hakkında konuşmak ve farkındalık yaratmak oldukça önemlidir. Ancak, çoğu insan bu konuya yeterince duyarlı değil. Çocukların yaşadığı bu durum, toplumda kabul edilmez bir norm haline geldi. Çocukların bayramlarını çalışarak geçirmek zorunda kalması, çocukların hayallerini, umutlarını ve geleceğini etkiliyor. Eğitimden mahrum kalan çocuklar, sosyal ve ekonomik açıdan geri planda kalıyorlar. Bunun önüne geçilmesi ise toplumun her kesimine düşüyor.
Çocuk işçiliğiyle mücadele için başta devletler olmak üzere, sivil toplum kuruluşları, eğitim kurumları ve ailelerin aktif rol alması şart. Okul çağındaki çocuklarının eğitim almasını teşvik etmek, bayram dönemlerinde başlatılan yardım kampanyalarıyla birlikte farkındalık yaratmak, bu durumu değiştirmek için önemli adımlardan olacaktır. Ayrıca, uluslararası kuruluşların bu sorunla gündeme getirilmesi ve çözüm önerileri sunulması gerekiyor. Ancak, toplumsal farkındalık ve duyarlılığın artırılmasıyla birlikte, kendi bayramlarında çalışan çocukların hakları korunabilir ve geleceğe umutla bakmaları sağlanabilir.
Sonuç olarak, bayramlar yalnızca kutlama yapmakla kalmamalı; aynı zamanda toplumsal sorunların farkına varmak ve çözüm yolları aramak için bir fırsat olmalıdır. Kendi bayramlarında çalışan çocuklar, bizim göremediğimiz bir gerçekliktir. Onların yaşadığı sıkıntılar karşısında bir adım atmak, hem toplumsal sorumluluk hem de insani bir görevdir. Bayramların, gerçek anlamda mutluluğun paylaşıldığı günler olması dileğiyle, herkesin bu konuda daha duyarlı olmasını umuyoruz.