İstanbul'un pazarlarında taze fasulye fiyatlarına yapılan rekor zam, hem tüketiciler hem de üreticiler açısından endişe verici bir durum oluşturuyor. Son günlerde Türkiye'nin dört bir yanında hissedilen yüksek gıda fiyatları, özellikle İstanbul'da taze fasulye gibi temel gıda maddelerinde uçurum seviyesine ulaştı. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 10 TL civarında satılan taze fasulye, bu yıl aniden 20 TL'ye çıkarak zam şampiyonu unvanını kazandı. Ancak, fiyat artışının sebepleri ve bunun yansımaları, bu durumu daha karmaşık hale getiriyor. İşte İstanbul'un taze fasulye rüzgarı ve arka planda yatan gerçekler.
Zamların sebeplerine bakıldığında, ilk olarak iklim değişikliği ve mevsim koşullarını söyleyebiliriz. Sonbaharın gelmesiyle birlikte, taze fasulye ve diğer yaz sebzeleri tarım alanlarından toplanmakta. Bu dönemde hem verim kaybı hem de hastalıklara karşı dayanıksızlık, özellikle İstanbul'un iklim yapısı açısından büyük sorunlar teşkil ediyor. Özellikle bu yılki aşırı sıcaklar, tarım ürünlerini olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri oldu. Üreticiler, ürünlerin kalitesinin düştüğünden ve verimliliğin azaldığından şikayet ediyorlar. Diğer bir neden ise, nakliye ve lojistik maliyetlerindeki artış. Global ölçekte yaşanan enerji krizi, akaryakıt fiyatlarını etkileyerek ulaşım maliyetlerini artırdı. İstanbul'a taze fasulye gibi ürünlerin taşınmasında bu maliyetler, market raflarında ve pazarlarda belirgin bir şekilde hissedildi. Üreticinin maliyetleri artarken, bu yükseliş kaçınılmaz bir şekilde fiyatlara yansıdı. Bazı pazarlarda, taze fasulye fiyatlarının bu denli yükselmesi, alım gücünde sıkıntı yaşayan tüketiciler için adeta bir şok etkisi yarattı.
Taze fasulye fiyatlarının bu kadar yükselmesi, İstanbul'daki tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını da etkiledi. Tüketiciler, yüksek fiyatlar karşısında alternatif sebze ve meyve seçeneklerini araştırmaya başladı. Bazı vatandaşlar, taze fasulye yerine daha uygun fiyatlı baklagiller ve yerel sebzeleri tercih ederken, bazıları ise organik pazarlara yönelerek taze fasulye bulmanın yanı sıra sağlıklı seçenekler talep etmeye başladı. Ancak yükselen fiyatlar sadece taze fasulyeyi değil, genel olarak gıda enflasyonunu da etkilemiş durumda. Bu durum, özellikle dar gelirli aileler için büyük bir problem haline gelmişken, hükümetin aldığı önlemler de bu sorunu çözmeye yetmedi. Gıda fiyatlarındaki artışın yanında, genel enflasyon da hızla yükseliyor ve bu durum vatandaşın cebini yakıyor. Pazar araştırmaları, taze fasulye gibi lüks sayılabilecek gıda maddelerinin satın alınmasında ciddi bir daralma yaşandığını gösteriyor. Birçok aile, alışveriş listenelerinde taze fasulye yerine daha ekonomik ürünlere yönelmeye başladı.
Sonuç olarak, İstanbul’daki taze fasulyenin yüzde yüz zamlanması sadece bir sebze fiyatı değil, aynı zamanda yaşamın her alanında hissedilen ekonomi tablo ve güvenin bir yansıması. Tüketiciler, önceki alışveriş alışkanlıklarını sorgularken, üreticiler ise nasıl başa çıkacaklarını düşünüyor. Gıda fiyatlarındaki belirsizliklerin ne zaman sona ereceği ve normalleşmenin ne şekilde gerçekleşeceği belirsizliğini koruyor. Yakın gelecekte tatlı, tuzlu veya ekşi her türlü gıda ürününün fiyatlarının değişkenliğini gözlemlemek, hem İstanbul halkı hem de tüm Türkiye için dikkate değer bir mesele olmaya devam edecek.