Bağırsak kanseri, geçmişte genellikle yaşlı bireylerin hastalığı olarak biliniyordu; ancak, son zamanlarda yapılan araştırmalar, genç yaş grubunda da bu hastalığın artış gösterdiğini ortaya koymaktadır. Türkiye'de ve dünya genelinde hızla yayılan bu trend, sağlık uzmanlarını ve araştırmacıları endişelendirmekte. Peki, gençlerde bağırsak kanseri neden bu kadar artıyor? Hangi faktörler bu durumu tetiklemekte? Bu yazımızda, gençler de dahil olmak üzere bağırsak kanseri oranlarındaki artışın ardındaki sebepleri ele alacağız.
Son yıllarda bağırsak kanseri teşhisinde dikkat çekici bir artış yaşanmaktadır. 1990’ların başından bu yana, bağırsak kanseri vakalarında 20-39 yaş arası bireylerde belirgin bir artış gözlemlenmiştir. 2022'de yapılan bir çalışmada, 20-34 yaş arası hastaların oranı yüzde 20 artarak, bu grubun genel kanser vakaları içindeki yüzdesinin artmasına neden olmuştur. Bu durum, yalnızca bir tesadüf değil, aynı zamanda sağlıklı yaşam tarzlarından uzaklaşmanın ve belirli çevresel etkenlerin etkisinin bir yansımasıdır. Gençlerde görülen bu artış, yaşamsal risk faktörlerinin bir bileşimi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Gençlerde bağırsak kanseri riskini artıran pek çok faktör bulunmaktadır. Bunların başında yanlış beslenme alışkanlıkları gelmektedir. Fast food tüketiminin artması, işlenmiş gıdalar ve yüksek miktarda şeker ile yağ içeren gıdaların sıkça tercih edilmesi, bağırsak sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca, düşük lifli diyetlerin benimsenmesi bağırsak kanseri riskini artırmaktadır. Lif açısından zengin beslenmek, bağırsak sağlığını destekleyen önemli bir unsurdur. Bunun yanı sıra, fiziksel aktivite eksikliği de önemli bir risk faktörüdür. Düzenli egzersiz yapmak, bağışıklık sistemini güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda kanser riskini düşüren etkili bir yöntemdir.
Stres de bir diğer etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Genç bireylerin günümüzde yüksek stres seviyeleriyle başa çıkmak zorunda kalmaları, bağırsak sağlığını olumsuz etkileyebilir. Uzun süreli stres, sindirim sistemi üzerindeki olumsuz etkileriyle bilinirken, bağışıklık sistemini zayıflatma potansiyeline de sahiptir. Ayrıca, ailesel ve genetik yatkınlık gibi faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır. Genetik geçişin olduğu bazı ailelerde bağırsak kanseri görülme sıklığının daha fazla olduğu bilinmektedir. Aile bireylerinde bağırsak kanseri bulunması, gençlerde daha dikkatli olunmasını gerektiren bir durumdur.
Bağırsak kanseri riskini azaltmak adına atılacak bazı önleyici adımlar da mevcuttur. Düzenli sağlık kontrolü ve taramalar, erken teşhisin anahtarıdır. Gençlerin 45 yaşına kadar olmalarına rağmen, belirtiler göstermediklerinde bile kesinlikle düzenli kontroller yaptırmaları önerilmektedir. Ayrıca, sağlıklı bir beslenme düzeni benimsemek, sağlıklı yağlar, taze meyve ve sebzelerin tüketimini artırmak, bu hastalığın risklerini azaltmak adına son derece önemlidir. Alkol ve sigara kullanımı da bu tür kanserlerin tetikleyicileri arasında yer aldığı için, bu alışkanlıklardan uzak durmak genç bireylerin sağlığı açısından önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, gençlerde bağırsak kanserinin artışı, karmaşık birçok faktörün birleşimiyle meydana gelmektedir. Sağlıklı yaşam tarzlarının teşvik edilmesi, genç yaş grubunun dikkatini bu hastalığın belirtilerine çekmek ve erken teşhis yöntemlerinin yaygınlaştırılması, alınacak en önemli önlemler arasındadır. Unutulmamalıdır ki, bu hastalıkla ilgili bilinçlendirme çalışmaları, toplumsal sağlık açısından bir gereklilik haline gelmiştir. Genç nesil, bağırsak kanseri gibi ciddi hastalıklar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalı ve sağlıklarını korumak için etkin önlemler almalıdır.