Afganistan, 2023 yılına damgasını vuran bir felaketle sarsıldı. Gece saatlerinde, insanların uykuda olduğu sırada meydana gelen büyük bir deprem, ülkenin çeşitli bölgelerinde büyük yıkımlara yol açtı. 6.8 büyüklüğündeki bu korkutucu sarsıntı, özellikle kırsal alanlarda yoğun etki gösterdi. Yerel yönetimler, can kaybı ve maddi hasar konusunda yaptıkları açıklamalarda, kayıpların çok fazla olduğunu ve durumun kritik olduğunu belirtti. Uzmanlar, Afganistan'ın coğrafi yapısının bu tür doğal afetlere ne kadar hassas olduğuna dikkat çekiyorlar.
Afganistan, uzun yıllardır süren savaşlar ve iç karışıklıklar nedeniyle altyapı açısından zayıf bir durumda bulunuyordu. Bu nedenle deprem gibi doğal afetlerle başa çıkmakta büyük zorluk yaşıyor. Depremin ardından kurtarma ekiplerinin bölgeye ulaşması, sarsıntının yarattığı yıkım nedeniyle son derece güçleşti. Birçok yol ve köprü, depremin etkisiyle kullanılamaz hale geldi. Bu durum, kurtarma çalışmalarının uzamasına ve daha fazla can kaybına neden oldu. Olumsuz hava koşulları da bu süreci zorlaştırıyor. Uzmanlar, acil yardım malzemelerinin ve gıda maddelerinin zamanında ulaştırılmamasının, kayıpları artırabileceğini belirtiyor.
Afgan hükümeti, yaşanan bu büyük felaketin ardından derhal uluslararası yardım çağrısında bulundu. Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, acil durum yardımı için harekete geçti. Birleşmiş Milletler, depremden etkilenen bölgelere yardım ulaştırmak için acil yardım fonları oluşturdu. Ancak, samimi ve güçlü bir destek bekleniyor. Bölgedeki altyapının zayıflığı ve çatışma ortamı, yardım çalışmalarını oldukça zorlaştırıyor. Ülkedeki birçok insan, hastane ve sağlık hizmetlerinden mahrum. Özellikle yaralıların tedavi edilmesi ve temel ihtiyaçların karşılanması için ciddi bir destek gerektiği ifade ediliyor.
Birçok depremzedeye, barınma, yiyecek ve sağlık hizmetleri sağlanması amacıyla kurulan geçici kamplar, ihtiyaçları karşılamakta yetersiz kalıyor. İnsanlar, soğuk hava koşulları altında hayatta kalma mücadelesi veriyor. Afgan dernekleri ve gönüllüler, dayanışma içerisinde halkı kurtarmak ve moral vermek amacıyla çeşitli organizasyonlar düzenliyor. Ancak, her geçen gün artan can kayıpları ve yıkım, toplumun psikolojik durumunu da olumsuz etkiliyor.
Afganistan'daki deprem felaketi, dünyanın dört bir yanındaki insanlar için bir uyarı niteliği taşıyor. İnsanlık, doğal afetler karşısında birlik olma ve dayanışmanın önemini bir kez daha kavrayacak. Şu an için, uluslararası toplumun bu hayati durumda üstleneceği rol büyük önem taşıyor. Afganistan’a yapılacak yardımların, sadece kısa süreli değil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir biçimde planlanması gerektiği aşikar. Türkiye, Pakistan ve diğer komşu ülkeler, yıllar içinde yaşamış olduğu benzer deneyimler nedeniyle, Afgan halkına yardım götürme konusunda tecrübeli bir partner olabilir.
Bu depremin bıraktığı derin izlerin silinmesi ve Afganistan'ın tekrar kalkınması için öncelikli olarak, insan hayatını kurtarmaya yönelik acil müdahalelerde bulunmak, ikinci olarak ise uzun vadeli yeniden yapılanma projelerine ağırlık vermek gerekecek. Türkiye’den ve diğer ülkelere giden yardım ekiplerinin deneyimli profesyonellerden oluşması, krizin kontrol altına alınmasında büyük bir avantaj sağlayabilir.
Sonuç olarak, Afganistan'daki bu büyük yıkım, hepimizi derinden etkileyen bir doğal felaket örneği oldu. Depremzedelerin acil ihtiyaçlarının karşılanması ve ülkenin yeniden inşası için gereken adımların atılması önemli bir zaman diliminde yaşanıyor. Milyonlarca insan, hayatlarının en zor dönemini geçirirken, uluslararası toplumun desteğiyle yaralar bir nebze olsun sarılabilir. Bu zor günlerin ardından sevgi, dayanışma ve umutla dolu yeni bir dönem başlatmak, hepimizin ortak sorumluluğudur.