Son günlerde, İsrail basınında yer alan haberler, Amerika Birleşik Devletleri'nin Suriye'den çekilme planlarının detaylarına ışık tutuyor. Uzun süredir Suriye'deki varlığıyla dikkat çeken ABD, bu adımıyla hem uluslararası ilişkilerdeki dinamikleri değiştirecek hem de bölgedeki güvenlik durumunu etkileyecek gibi görünüyor. Washington'un bu stratejik kararı, Ortadoğu'da dengeleri nasıl sarsacak? Bu sorunun yanıtını bulmak üzere gelişmeleri detaylı bir biçimde inceleyeceğiz.
Amerika Birleşik Devletleri, Suriye'deki varlığını 2014 yılında IŞİD ile mücadele amacıyla başlatmıştı. Bu süreçte, özellikle kuzey Suriye'de Kürt gruplarla iş birliği yaparak terör örgütüyle mücadele eden Washington, zamanla bu bölgede askeri üsler kurarak stratejik bir konum elde etmeyi başarmıştı. Ancak, son dönemlerde ABD'nin Suriye politikası üzerine eleştiriler arttı. Ülkedeki iç karışıklıklar ve uluslararası alandaki gelişmeler, Washington'u yeni bir değerlendirme yapmaya zorladı.
İsrail basınında yayımlanan haberlere göre, ABD'nin bu çekilme kararı, birkaç temel nedene dayandırılıyor. Birincisi, Suriye'deki iç savaşın sona ermesine yönelik umutlar ve bir siyasi çözüm bulunma çabaları. Özellikle de Türkiye ve İran gibi bölgesel güçlerin söz konusu süreçte daha etkin bir rol oynaması, ABD'nin Suriye'deki önceliklerini gözden geçirmesine neden oldu. İkincisi ise, ABD'nin ulusal stratejisinin Asya-Pasifik bölgesine odaklanması. Bu dönüşüm, askerî kaynakların daha öncelikli bölgelere yönlendirilmesi gereksinimini doğuruyor.
ABD'nin Suriye'den çekilmesi, yalnızca Amerika'nın bölgedeki varlığını değil, aynı zamanda Suriye, İran, Türkiye ve hatta Rusya gibi ülkelerin jeopolitik stratejilerini de etkileyecek. Çekilme, özellikle Suriye'nin kuzeyinde Kürt güçlerinin durumu açısından kritik bir aşama olacak. ABD'nin desteğini kaybeden Kürt grupların, Türkiye ile olan ilişkilerinin nasıl şekilleneceği merak konusu. Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki PKK/PYD varlığını tehdit olarak görürken, bu durum uluslararası ilişkilerde yeni bir çatışma ortamı doğurabilir.
Ayrıca, İran, Suriye'deki mevcudiyetini güçlendirmeyi hedefliyorsa, ABD'nin çekilmesi buna fırsat yaratacak. Bölgedeki dengeleri değiştirecek bir diğer etken ise Rusya'nın artan etkisi. Washington'un çekilmesi, Moskova'nın Suriyeli rejimle olan ilişkilerini daha da güçlendirebilir. Bu durum, özellikle Batı'nın Suriye’deki etkisini zayıflatabilir.
Suriye'deki durumun belirsizliği, uluslararası aktörler arasında yeni bir stratejik denge arayışını beraberinde getiriyor. ABD’nin bu adımı, diğer ülkelerin Suriye politikalarında da değişikliklere neden olabilirken, bölgedeki halkların geleceği açısından kaygıları da artırıyor.
Önümüzdeki günlerde, ABD'nin Suriye'den çekilme sürecinin nasıl ilerleyeceği, bölgesel güçlerin bu duruma nasıl karşılık vereceği ve uluslararası toplumun bu gelişmelere nasıl tepki vereceği, dikkatle izlenecek. Amerika'nın bu kararı neticesinde ortaya çıkacak yeni güç dengeleri, Ortadoğu'daki şekillenen politikalarda büyük etkiler yaratma potansiyeline sahip. Dolayısıyla, bu sürecin gelişmelerini yakın bir şekilde takip etmek, bölge ve dünya için oldukça kritik olacaktır.