Türkiye, ulusal güvenliği tehdit eden terör örgütlerine karşı mücadele kapsamında önemli bir operasyon gerçekleştirdi. Emniyet güçleri, DAEŞ (Irak Şam İslam Devleti) terör örgütüyle bağlantılı olduğu iddia edilen bireylere yönelik 14 ilde eşzamanlı baskınlar düzenledi. Bu kapsamda toplamda 26 kişi gözaltına alındı. Bu operasyon, ülkenin dört bir yanındaki güvenlik birimlerinin koordineli bir çaba ile gerçekleştirdiği en kapsamlı DAEŞ karşıtı harekâtlerden biri olarak dikkat çekiyor. Harekete geçişin sebebi ise, DAEŞ’in yeniden yapılanma ve saldırı planları içinde olduğu yönündeki istihbarat bilgileri oldu. Emniyet Genel Müdürlüğü, yürütülen operasyonlar ile ilgili yaptığı açıklamada, "Terör örgütlerine karşı verilen mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği" vurgusunu yaptı.
Operasyon, Adana, İstanbul, Ankara, Kayseri, Gaziantep, Osmaniye, Şanlıurfa, Mersin, Kocaeli, Konya, Hatay, Malatya, Manisa ve Aydın illerinde gerçekleştirilirken, terör örgütü mensuplarının yanı sıra, onlara lojistik veya maddi destek sağlayan şahıslar da hedef alındı. Bu operasyonlar, Türk güvenlik güçlerinin DAEŞ benzeri terör örgütlerine karşı son yıllarda sergilediği etkili stratejilerin bir örneği olarak öne çıkmaktadır. Alınan önlemler ve gerçekleştirilen operasyonlarla, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden unsurların bertaraf edilmesi hedefleniyor. Operasyonda, 26 kişinin gözaltına alınmasının ardından, gözaltındaki şahısların sorgulamalarına başlandı. Sorgulama işlemleri esnasında, bu kişilerin DAEŞ’in propaganda faaliyetlerinde yer aldıkları, militan temin ettikleri ve çeşitli terör saldırılarına hazırlık yaptıkları bilgileri üzerine yoğunlaşıldı.
Türkiye’nin DAEŞ ile mücadelesinin başladığı 2013 yılından bu yana, birçok başarılı operasyon gerçekleştirilmiştir. Geçtiğimiz yıllarda yapılan operasyonlar sayesinde pek çok terörist etkisiz hale getirilmiş ve örgütün ülke içindeki yapılanması önemli ölçüde zayıflatılmıştır. Hükûmet, bu tür operasyonlarla sadece teröristleri değil, aynı zamanda onları destekleyen yapıları da hedef alarak, köklü bir çözüm ortaya koymayı hedefliyor. DAEŞ, çeşitli ülkelerde genişlemeye çalışsa da, Türkiye gibi ülkelerin etkin güvenlik stratejileri ve operasyonel yetenekleri, örgütün faaliyet alanını daraltmayı başarmaktadır. Hem ulusal hem de uluslararası iş birlikleri yapılarak, teröristlerin sınır dışına itilmesi ve ortaya çıkabilecek tehditlerin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Son gözaltılarla birlikte, DAEŞ’e karşı yürütülen mücadelenin ne denli kararlı olduğu bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Güvenlik güçleri, operasyonların ardından DAEŞ’e finansal destek sağladığı değerlendirilen şahısları da yakın takibe almasıyla, bu mücadelenin sadece anlık bir aksiyon değil, süreklilik arz eden bir gereklilik olduğu mesajını vermektedir.
Devletin güvenlik politikaları, halkın güvenliği ve huzuru için sürdürülürken, toplumun her kesiminden de destek beklenmektedir. Terörle mücadele konusunda toplumun bilinçlenmesi, radikal ideolojilerin yayılmasına karşı alınacak önlemler açısından kritik öneme sahiptir. Ülke genelinde farkındalığın artırılması ve toplumda terörle mücadele bilincinin geliştirilmesi amacıyla çeşitli kampanya ve eğitim programları üstlenilmektedir.
Sonuç olarak, gerçekleştirilen bu büyük çaplı operasyon, DAEŞ’in yeniden organize olma çabalarına karşı bir set oluşturması bakımından oldukça önemlidir. Güvenlik güçlerinin, terörle mücadeleyi sürdüreceği ve gereken her türlü önlemi alacağı konusundaki kararlılığı, toplum tarafından da takdirle karşılanmaktadır. DAEŞ ve benzeri terör örgütlerine karşı yürütülen mücadelenin devam etmesi, sadece güvenli bir gelecek için değil, aynı zamanda ülkenin uluslararası alandaki itibarını koruması açısından da büyük önem taşımaktadır.